“Toscana nedir? Neresidir? Nerede başlar, nerede biter? Ne yenir? Ne içilir?” gibi yüzlerce soru sorulur. Peki bu soruların yanıtı nedir? Ben bir turizmci olarak, bu sorulara tek bir yanıt vereyim.
Öncelikle Toscana doğanın yaşayan tablosudur. Burada amaç bu tablolara bakıp incelemek değil, tablonun içine girip, doğayı yaşamaktır. Onun için Toscana turu yaparken, tablo yapar gibi bir planlama gerekir. Koyacağınız her renk, her detay en ince ayrıntısına kadar doğru seçilip, doğru yere konmalıdır. Yapacağınız en küçük hata, tablonun bütünlüğünü bozabilir.
Önce çok iyi bir güzergah çizmek zorundasınız. Bölge olarak kolay bir bölge değildir. Hele ulaşım, kısa mesafe olarak görünse de planlama gerçekten zordur. Onun için bu mesafelerde yerine göre bir anlatım, dinleti, dinlenme ve şekerlemeler ile güzel bir kompozisyon yaratmalısınız. Gezilip görülecek yerler, kalınacak oteller sizin ana temanız olmalıdır. Yenilen yemekler, değişik tatlar, şarap tadımları, sizin katacağınız renklerdir. Seçtiğiniz renkleri öyle kullanın ki, tablonuza bakınca her şey uyum içinde olsun. Misafirler katıldıkları tura baktıkları zaman, tablonuzun bütün ihtişamını görmelidir.
Tablonuzu bitirdiğinizde misafirlerinizi tablonuza yerleştirip, o kompozisyonu, renkleri en ince detayına kadar yaşatmalısınız ki o tablo gönüllerine bir daha inmemek üzere asılsın.